|
|
UNIT ONE (1.ÜNİTE)
accept :kabul etmek count on= depend on=rely on: güvenmek
action :aksiyon cycle : bisiklete binmek
adventurous: maceraperest deadline : son teslim tarihi
aggressive: sinirli determined: azimli, kararlı
amusement park :lunapark loyal sadık
amusing: eğlenceli, komik duty: görev
mean cimri event : etkinlik
argue :tartışmak exciting: heyecan verici
arrogant :kibirli excuse: mazeret, bahane
attend : katılmak exhibition: sergi
attract ,attention : dikkatini çekmek fair: adil
back up : destek olmak fascinating: büyüleyici
bad-tempered :kötü huylu fashion: moda
best friend : en iyi arkadaş keep secret: sır tutmak
book fair : kitap fuarı generous: cömert
bring : getirmek get on well with: biriyle iyi anlaşmak
buddy: kanka helpful: yardımsever
busy : meşgul, yoğun join: katılmak
calm : sakin hometown: memleket
caring : şefkatli honest: dürüst
casual : gündelik information: bilgi
celebrate : kutlamak interested in: ilgi duymak
chat : sohbet etmek invitation: davet
chit-chat: sohbet invitation card: davetiye
close friend: yakın arkadaş invite: davet etmek
concert : konser mate: arkadaş, ahbap
come over: uğramak, ziyaret etmek laid-back sakin, rahat kişi
tel lie: yalan söylemek jealous: kıskanç
meet friends: arkadaşlarla buluşmak pick up: almak (gidip/gelip birini)
personal trait: kişilik özelliği play: tiyatro oyunu
prefer: tercih etmek relationship: ilişki
refuse: reddetmek relaxing: dinlendirici
request rica, rica etmek response: cevap
reunion anma toplantısı same: aynı
secret sır share: paylaşmak
self-centered: bencil sneaky : sinsi, içten pazarlıklı
stubborn: inatçı support: desteklemek, yardım etmek
tactful: incedüşünceli, nazik tell lie: yalan söylemek
ticket: bilet truthful: dürüst
trust: güvenmek understanding: anlayışlı
unreliable: güvenilmez tell the truth: doğruyu söylemek
UNIT TWO (ÜNİTE 2)
Prepare: hazırlamak sleeping bag: uyku tulumu
be fond of: -e düşkün olmak be keen on: -e düşkün olmak
boring: sıkıcı burn: yanmak, yakmak
campfire: kamp ateşi can’t stand: tahammül edememek, katlanamamak
backpack: sırt çantası compass: pusula
energetic: enerjik ridiculous: gülünç, saçma
equipment: araç-gereç, malzeme,ekipman feed: beslemek
set goal: hedef belirlemek fizzy drink: gazlı içecek
serious: ciddi fun: zevkli, eğlenceli
gain: kazanmak, elde etmek go shopping: alışverişe gitmek
goal(purpose-aim): gol, sayı, amaç hedef harmonic: uyumlu
healthy: sağlıklı indoor activities: kapalı alan aktiviteleri
in a hurry: telaş içinde outdoor activities: açıkhava aktiviteleri
insult: hakaret etmek, aşağılamak language: dil, lisan
lend: ödünç vermek map: harita
match: kibrit news: haber
on foot: yaya olarak, yürüyerek torch: el feneri
pay attention: dikkate almak, kulak vermek survey araştırma, anket
terrific: müthiş, olağanüstü
greet: selamlaşmak, selam vermek, karşılaşmak
training: idman, egzersiz, antrenman
unbearable: katlanılmaz, dayanılmaz
what’s up?: n’aber?
Snob: burnu havada
Teenager: genç, ergen
Tent: çadır
traditional meal: geleneksel yemek
trendy: modaya uyan, son moda
vacation: tatil
UNIT THREE (ÜNİTE 3)
Add: eklemek bake: fırında pişirmek
baking powder: kabartma tozu beef: sığır eti
broth: et suyu bitter: acı, keskin
blueberry: yaban mersini boil: haşlamak
bowl: kase butter: tereyağ, margarin
cake pan: pasta kalıbı mint: nane
chop: doğramak cinnamon: tarçın
coconut: hindistan cevizi cover: örtmek, kaplamak
crack: kırmak crushed: ezilmiş, öğütülmüş
cucumber: salatalık cuisine : mutfak (Türk mutfağı, etc…)
cut: kesmek dessert: tatlı
dice: küp küp doğramak dish: yemek, bulaşık
dissolve: erimek, eritmek dough: hamur
drain: süzmek experience: tecrübe
flour: un fork: çatal
freze: dondurmak, donmak freezer: dondurucu
fry: kızartmak garlic: sarımsak
ginger: zencefil grate: rendelemek
grater: rende greasy: yağlı
grill: ızgara yapmak heat: ısı, sıcaklık, ısıtmak
homemade: ev yapımı ingredient: malzeme
knead: yoğurmak knife: bıçak
lentil: mercimek mash: ezmek, püre yapmak
meat: et meatball: köfte
milky: sütlü mince: kıyma
mix: karıştırmak mixing bowl: karıştırma kabı
mixture: karışım oil: yağ
olive oil: zeytinyağı onion: soğan
oven: fırın pan: tava
parsley: maydanoz peel: kabuğunu soymak
pepper: biber plate: tabak
pot: demlik pour: dökmek, boşaltmak
preheated: önceden ısıtılmış preparation: hazırlık
prepare: hazırlamak put: koymak
recipe: yemek tarifi refrigerator: buzdolabı
roast: fırında kızartmak roll: yuvarlamak
salty: tuzlu saucepan: tencere
taste: tatmak, tadına bakmak serve: servis etmek
shape: şekil vermek slice: dilimlemek
sour: ekşi spice: baharat
spicy: baharatlı spoon: kaşık
spread: sürmek, yaymak sprinkle: serpmek, serpiştirmek
squeeze: sıkmak(portakal,mandalina) steak: biftek
steam: buharda pişirmek step: adım, basamak
stir: karıştırmak strainer: süzgeç
sweet: tatlı sweet tooth: tatlıya düşkünlük
tablespoon: yemek kaşığı
tasty: lezzetli
vinegar: sirke
whisk: çırpmak
first: birinci, ilk olarak
second: ikinci , ikinci olarak
next: sıradaki
then: sonra
after that: daha sonra
finally: en son
traditional dish: geleneksel yemek
walnut: ceviz
teaspoon: çay kaşığı
well-known: tanınmış, meşhur
tip: taktik, tüyo, nasihat
UNIT FOUR (ÜNİTE 4)
Access: erişim addiction: bağımlılık
Angry: sinirli application: uygulama (mobil)
Appointment: randevu available: müsait, uygun
bad line: kötü hat bill: fatura
book: ayırtmak, rezervasyon yaptırmak call-dial: telefonla aramak
call center: çağrı merkezi communicate: iletişim kurmak
communication: iletişim confirm: onaylamak
connect: bağlamak, bağlanmak contact: irtibat kurmak
cons: dezavantajlar customer: müşteri
customer service: müşteri hizmeti doorbell: kapı zili
environment: çevre embarrassed: mahcup, utanmış
emergency: acil vaka engaged: meşgul (telefon)
face to face: yüz yüze foreign language: yabancı dil
hang on: beklemek harmful: zararlı
hold on: beklemek hang up: telefonu kapamak
improve: geliştirmek incident: olay
information: bilgi interaction: etkileşim
invent: icat etmek joke: şaka, şaka yapmak
keep in touch: irtibatta olmak learn: öğrenmek
leave a message: mesaj bırakmak letter: mektup
make a complaint: şikayetçi olmak make a reservation: rezervasyon yapmak
meet up: buluşmak, rastlaşmak memo: kısa not
misunderstanding: yanlış anlaşılma mobile phone: cep telefonu
notice: fark etmek, duyuru, ihbar opinion: fikir, düşünce, görüş
order: sipariş vermek pick up: telefonu açmak
pros: avantajlar provide: sağlamak
put through: telefonu/telefona bağlamak printing machine: matbaa
rank: aşama, kademe, sıra repeat: tekrarlamak
research: araştırmak response: cevap, karşılık
result: sonuç ring: çalmak (telefon/zil), telefon etmek
scare: korkmuş send: göndermek
share: paylaşmak smart: akıllı
smartphone: akıllı telefon smoke signal: duman işareti
social network: sosyal ağ solve: çözmek, halletmek
stranger: yabancı surprised: şaşırmış
talk: konuşmak text a message: mesaj atmak
translate: tercüme etmek urgent : acil
use: kullanmak useful: yararlı
warn: uyarmak
UNIT 5( 5.ÜNİTE)
Account: hesap addict: bağımlı
Adult: yetişkin attach: eklemek, iliştirmek
Attachment: dosya eki surf: internette gezinmek
Browser: tarayıcı use: kullanmak
Button: düğme,tuş buy: satın almak
Chat: sohbet etmek check: kontrol etmek
Choose: seçmek click: tıklamak
Comment: yorum, yorum yapmak complainer: şikayetçi
Confirm: onaylamak, doğrulamak connection: bağlantı
Content: içerik usage: kullanım
Device: aygıt, cihaz web browser: internet tarayıcısı
Download: indirmek expiry date: son kullanma tarihi
File: dosya flight ticket: uçak bileti
Follower: takipçi habit: alışkanlık
Insert: eklemek join: katılmak
keep in touch: irtibatta olmak log in / log on: oturum açmak
log out / log off: oturumu kapatmak make comment: yorum yapmak
make new friends: yeni arkadaşlar edinmek mostly: çoğunlukla
offline: çevrim dışı online: çevrim içi
online shopping: internet alışverişi password: şifre, parola
pay attention: dikkat etmek pay the bill: fatura ödemek
percent: yüzde % post: yayınlamak
practice: alıştırma yapmak product: ürün
properly: düzgün bir şekilde refundable: iade edilebilir
register: kaydolmak screen: ekran
search: araştırmak, aramak search engine: arama motoru
send: göndermek setting: ayar
share: paylaşmak sign in / sign up: kaydolmak, hesap açmak
social networking sites: sosyal ağ siteleri Mouse: fare(bilgisayar)
upload : yüklemek
UNIT 6 ( 6.ÜNİTE)
Abroad: yurt dışında accident: kaza
Accommodation: konaklama, kalacak yer adrenalin seeker: adrenalin tutkunu
Adventure: macera adventurer: maceraperest
Adventurous: maceralı afraid: korkmuş
age range: yaş aralığı all inclusive: her şey dahil
amazing: şaşırtıcı, harika ambitious: hırslı
amusing-entertaining: eğlenceli, zevkli, komik archery: okçuluk
armour: zırh attend: katılmak
axe: balta base jumping paraşütle yüksekten atlama
beach: sahil, kumsal, plaj bootie: patik
perform: sergilemek, sunmak bravery: cesurluk
bridge: köprü canoeing: kano sporu
cave pack: mağara çantası caving: mağara yürüyüşü
challenging: zorlu cliff: uçurum
coal miner: madenci complete: tamamlamak
danger: tehlike dangerous: tehlikeli
demonstration: gösteri desert: çöl
destination: varış yeri disappointing: hayal kırıklığına uğratan
distance: mesafe elbow pad: dirseklik
equipment: araç gereç, teçhizat excited: heyecanlı
exciting: heyecan verici experience: deneyim, tecrübe etmek
experienced: tecrübeli expert: uzman
extreme sports: tehlikeli sporlar fascinating-charming: büyüleyici
fearless: korkusuz feel: hissetmek
firefighter: itfaiyeci flashlight: el feneri
freedom: özgürlük frightening: korkutucu
frozen: donmuş glacier: buzul
glove: eldiven hang gliding: uçma sporu
helmet: kask, koruyucu başlık highlining: ip üzerinde yürüme
improve: geliştirmek paddle: kürek
individually: bireysel instructor: eğitmen
interesting: ilginç kayaking: kanoda gitme
knee pad: dizlik life jacket: can yeleği
location: yer, konum magnificent: muhteşem
manually: el ile member: üye
movement: hareket mysterious: esrarengiz, gizemli
nervous: gergin, sinirli
paragliding: yamaç paraşütü raft: sal
possible: mümkün
risky: riskli
scuba diving: tüple dalış
skateboarding: kaykay
stressful: stresli, gergin
structure: yapı, bina
survive: sağ kalmak, kurtulmak, atlatmak
temple-shrine : tapınak
transportation: ulaşım
waterfall: şelale
wind: rüzgar
wing: kanat
wrist guard: bileklik
skydiving: hava dalışı
rope: halat, ip
stuntman: dublör
take risk: risk almak
speed: hız
safe: güvenli
research: incelemek, araştırmak
reach: ulaşmak
need: ihtiyacı olmak
qualification: özellik
UNIT 7 ( 7.ÜNİTE )
Abroad: yurt dışında square: meydan
accommodation: konaklama, kalacak yer taste: tatmak
all-inclusive: her şey dahil amphitheater: anfi tiyatro
ancient: eski, antik vacation: tatil
architecture: mimari artifical: yapay
attractive: cazip, çekici,göz alıcı authentic: özgün
average: ortalama border : sınır
bridge: köprü budget: bütçe
capital city: başkent castle: kale
cathedral: katedral,büyük kilise celebration: kutlama
ceremony: tören charming: alımlı, büyüleyici, hoş
climate: iklim conquer: fethetmek, ele geçirmek
conquest: fetih countryside: kırsal kesim
cruise holiday: gemi tatili cultural: kültürel
definitely: kesinlikle, elbette destination: varış yeri, gidilecek yer
diversity: çeşitlilik transportation: ulaşım, taşıma,
dormitory: öğreci yurdu trip: seyahat, gezi
enormous: kocaman fountain: çeşme
guesthouse: konukevi heaven: cennet
historic: tarihi incredible: inanılmaz, şaşırtıcı
island: ada journal: dergi, anı defteri, günlük
landscape-view: manzara location: konum
memory: hafıza urban: kentsel
souvenir: hediyelik eşya splendid: müthiş ,şahane
mosque: cami mystic: esrarlı
palace: saray peninsula: yarımada
population: nüfus prophet: peygamber
province-city:: il public: halk, halka açık
refresh: ferahlamak, tazelenmek sightseeing-trip: gezi
remarkable: göze çarpan, dikkat çekici rural: kırsal